Şamanizm

Şamanizm, genellikle Kuzey Asya halklarının dinsel inanışlarını anlatan bir deyim olup, Şaman, “bilen kişi, tedavi eden, büyücü” vb. anlamları taşıyan bir kelimedir. Şamanlık köken olarak Asya’nın kuzey ve kuzeydoğusundaki Türk-Moğol topluluklarına dayanmaktadır. Bugün Rusya Federasyonu içinde yer alan Hakas Türklerinde Şamanizm hâlâ yaşamaktadır. Moğolistan’da da resmi olarak tanınan dinlerden biridir. Ayrıca Tataristan, Kazakistan ve Tacikistan’da da Şamanist topluluklar bulunmaktadır. Avrupa’da Fin-Ugor topluluklarında, ve Amerika kıtasında Kızılderililerde de Şamanizm izleri görülmektedir.

Bazı Şaman inançlarının kitabi dinlere eklemlendiği söylenebilir. Bu durum, İslam dinini kabul etmiş Türkler için de geçerlidir. Dilek ağaçlarına çaput bağlanması, kurşun dökme, ağıt yakma gibi adetler bu kapsamda değerlendirilebilir.

Şamanlık, Türk-Moğol kültürüne ait bir kavram olsa da “şaman” kelimesi Türkçe kökenli değildir. Eski Türkler daha çok “kam” ve “baksı” terimlerini kullanmışlardır. Avrupa'da 18.yüzyılda kabul edilen Şaman sözcüğü, Rusların, Kuzey Sibirya'da Tunguzlardan öğrendiği bir sözcüktür. Kelimenin kökeni üzerinde çeşitli görüşler bulunmaktadır. Bazı bilim adamları sözcüğün Çince’deki “sha men” (buda rahibi) kelimesinden türediğini, bu kelimenin kaynağının da Pali dilindeki "şamana" olduğunu söylemektedir. Bu kelimeyi Sanskritçe'deki “çramana" (shraman, münzevi) kelimesine dayandıranlar da bulunmaktadır.

Şamanizmin ortaya çıkışına dair çeşitli tezler ileri sürülmüştür. Psikolojik bir açıklama olarak, kutba yakın bölgelere göç etmek zorunda kalan halkların oradaki zor koşullar nedeniyle “arktik histeri” denilen bir takım ruhsal çöküntüler yaşadıkları ve bunun da şamanizm geleneğine kaynaklık ettiği söylenmektedir.

Bazı araştırmacılara göre ise ilk önce bireysel Şamanlık sözkonusuydu. Buna göre bütün doğayı iyi ve kötü ruhların etkisi altında gördüklerinden, ilkel insanlar kötü güçlere karşı korunabilmek için, ruhlarla ilişki kurmanın çarelerini aramıştır. Ama kötü ruhların etkisinden tek başına kurtulamayınca, daha güçlü kişiliğe sahip olan kişilerin yardımına sığınmak zorunda kalmışlar ve bu da mevcut şamanlığa doğru atılan bir adım olmuştur.

Antropologlar, geleneksel toplumlarda Şamanların fiziki ve ruhi dünya arasındaki irtibatı sağlayan ve trans halinde bu dünyalar arasında seyahat edebilen kişi olduğunu ifade etmektedirler. Şamanizm, görünen dünyanın, görünmeyen kuvvetler ve ruhlar ile dolu olduğuna ve bunların canlıların yaşamı üzerine tesir ettiğine inanmaktadır.

Şamanlık, özel yetenekler isteyen bir roldür. Şamanist topluluklarda Şamanların hastaları iyileştirebildiklerine, havayı kontrol edebildiklerine, rüyaları tabir edebildiklerine, ve alt ve üst dünyalar arasında seyahat edebildiklerine inanılmaktadır. Şamanların törenlerde kullandıkları özel giysileri, davulları ve şarkıları bulunmaktadır.

Şamanizm geleneği, şamanı, kişisel ya da toplumsal sıkıntılarda, uyutma ve kendi kendine telkin yoluyla şiddetli cezbe haline sokup, sıkıntı ya da felaketin nedeni ve ona karşı alınacak tedbirlerin ruhlardan sorulup öğrenilmesinden ibarettir. Bu bağlamda, Şamanlık bilgisi öğrenmekle elde edilemez. Kişi şaman olmayı istemezse bile, geçmiş ataların ruhları, şaman olacak torununa musallat olur; onu şaman olmaya zorlar. Altay topluluklarına göre ata ruhu musallat olan adam Şamanlığı kabul etmezse deli olur.

Bu verileri dikkate aldığımızda Şamanizm bir inanç olarak tanımlanabileceği gibi bir ruhsal sağaltım tekniği/geleneği olarak da görülebileceği aşikardır. Bugün Batı’da özellikle bu ikinci tanım baskın görünmektedir. Fakat bu terimin yanlışlıkla tüm alternatif tedavi tekniklerine genelleştirildiği görülmektedir.

Şamanizmi inisiyatik bir ezoterik gelenek olarak görenler mevcuttur. Fakat Şamanizmde diğer ezoterik geleneklerde görülen türden bir inisiyasyon ve eğitim süreci yoktur, çünkü bir kişi eğer o yetenekleri taşımıyorsa eğitimle şaman olamaz. Kelimenin gerçek anlamıyla “şaman olunmaz, şaman doğulur.” Bir şamanın yapabileceği tek şey, bir başkasındaki şamanlık yeteneğini farketmesi ve ona yardımcı olmasıdır denebilir. Bu bağlamda törensel bir ayin de sözkonusu olabilir, ama ezoterik geleneklerdeki türden gizli bir inisyasyon töreni değildir bu. Tam tersine diğer bütün törenlerinde olduğu gibi halka açıktır. Bu yönüyle Şamanizm ezoterik geleneklerden önemli ölçüde ayrılır.

Bir inanç olarak Şamanlığı, bağlı halklar çeşitli din ve kültürlerin etkisi altında kaldıkları için, tam ve açık bir biçimde saptamak zordur. Yine de temel bazı çizgilerin olduğu söylenebilir. Şamanistler dünyayı, gök, yeryüzü ve yeraltı olmak üzere 3 kısma ayırırlar. Altay Türklerine göre, aydınlık dünyası olan “yukarıdaki dünya”da Ülgen ile ona bağlı iyi ruhlar bulunur. “Orta dünya”’da insan oğulları yaşar. “Aşağıdaki dünya” ise, Erlik ile ona bağlı kötü ruhların meskenidir. Yakutlarda da “görünen ve görünmeyen dünya” buna yakın bir şekilde, “yukarı”, “orta”, “aşağı” diye üçe ayrılır. Soyotlar ise bu 3 dünyayı, üstüste 3 büyük tekerlek halinde tasavvur ederler.

ARAMA

Google

COPYRIGHT

EZOTERİK SÖZLÜK, konunun meraklılarına bilgi vermesi amacıyla yayınlanmaktadır. Bu sözlükte yayınlanan tüm maddelerin telif hakkı yazarına aittir. İzinsiz ve link vermeden kopyalanıp yayınlanamaz.
 
pageviews