Sinarşi (Synarchy, synarchism)

Sinarşi, “birlikte yönetmek” veya “uyumlu yönetim” anlamlarına gelen Yunanca kökenli bir kelimeden türemiştir. Çeşitli içeriklere sahip farklı politik süreçleri tanımlamak için kullanılmıştır.

Terimi ilk kullanan Thomas Stackhouse’dur (1677-1752). Stackhouse bu terimi, “Dünyanın Başlangıcından Hristiyanlığın Kuruluşuna Kadar Geçen Dönemde Kitab-ı Mukaddes’in Yeni Tarihi” isimli kitabında kullanmıştır. 1828’de Noah Webster tarafından basılan Webster Sözlüğü kelimenin anlamını sadece “ortak yönetim veya hükümranlık” olarak vermektedir.

Bu kelimeyi gizli topluluklarla bağlantılı olarak ilk kullanan kişi Alexandre Saint-Yves d'Alveydre (1842-1909) olup, L'Archéomètre adlı kitabında ideal yönetim biçimi olarak tanımlamıştır. Bir okültist olan Saint-Yves, bu kelimeyi, Şambala’da yaşayan ve kendisinin de telepatik iletişimde olduğu üstün varlıklarla bağlantılı gizli örgütlerin hükümranlığı anlamında kullanmıştır. Başlangıçta ülkeler ve bölgeler bazında kontrolü ele alması gerekse de, ideal durumunda tüm insanlık bu aydınlanmış ruhların yönetimine geçmeliydi.

Saint-Yves, Tapınak Şövalyelerini tarihin en üstün sinarşistleri olarak değerlendirmiştir. Nasıl ortaçağlar Avrupa’sını perde gerisinden siyasî, malî-ekonomik ve dinî hayatı kontrol altında tutmayı başaran Tapınak Şövalyeleri idare etmişse, dünyayı bugün de elit kadro idare etmelidir

Amerikalı muhalif aktivist Lyndon LaRouche, bu terimi, dünyayı yönetme hırsında olan elit bir grup için kullanmaktadır. LaRouche’a göre bu akım veya şebeke, Napeleon Bonaparte, Bertrand Russel, Adolf Hitler ve hatta İngiliz Kraliyet Ailesini de içermektedir. İddiasına göre 1929 yılındaki büyük buhran yıllarında uluslar arası finans kuruluşları, hammadde kartelleri ve istihbaratçılar, zor kullanarak da olsa düzeni sağlamak ve uluslararası borçların ödenmesini garanti altına almak için Avrupa’nın pek çok yerinde faşist rejimler kurulmasına ön ayak oldular. LaRouche, Dick Cheney başta olmak üzere George Bush yönetimindeki neo-muhafazakarları, Alexandre Kojève, Carl Schmitt ve Leo Strauss düşüncesinin uzantısı olarak, sinarşinin günümüzdeki temsilcileri kabul etmektedir. Hatta bu güçlerin Amerikanın mevcut savunma kuvvetlerinin yerine özel kuvvetler ikame etmeye çalıştıklarını iddia etmektedir.

Sinarşi iddiaları İkinci Dünya Savaşı sırasında Amerikan istihbaratı tarafından da incelenmiştir. ABD’nin Meksika büyükelçiliği tarafından gönderilen 22 Nisan 1942 tarihli bir mektupta, Meksika İşçi Konfederasyonunun El Popular isimli gazetesinin başyazısı alıntılanmaktadır. Başyazıda şöyle demektedir:

"Fransız şinarşistler Fransız ve Avrupa demokrasisine karşı amansız bir savaşa giriştiler: Benzer şekilde Meksika’dakiler de Meksike demokrasisine karşı birleştiler. Fransız sinarşistleri Hitler tarafından kabul edilmiştir, Meksika’da da sinarşistler devşirilmekte ve eğitimden geçirilmektedir. Aralarındaki organik bağ yadsınamaz. Meksikalı sinaşistler iddia ettikleri gibi Meksika’ya has değildir. Uluslararası bir harekettir ve dünyanın pek çok yerinde Hitler tarafından örgütlenmişlerdir."
ABD’nin CIA öncesi gizli servisi olan Stratejik Hizmetler Servisi subaylarından William Langer’ın hazırladığı bir raporda da, bazı Fransız banker ve sanayicilerinin savaştan önce bile yönlerini Nazi Almanya’sına çevirdikleri ve Hitleri Avrupa’yı komünizmden kurtaracak kahraman olarak gördüklerini söylemektedir. Pek çoğunun çıkarlarının Almanlarınkiyle örtüştüğü ve yeni bir sinarşik sistem hülyası gördüklerini ifade etmiştir. Sözkonusu sinarşik sistem, faşist ilkeler üzerine bina edilecek ve uluslararası finans ve sanayi devlerinin oluşturduğu bir kardeşlik örgütü tarafından yönetilecekti.

Bkz. Alexandre Saint-Yves d'Alveydre

ARAMA

Google

COPYRIGHT

EZOTERİK SÖZLÜK, konunun meraklılarına bilgi vermesi amacıyla yayınlanmaktadır. Bu sözlükte yayınlanan tüm maddelerin telif hakkı yazarına aittir. İzinsiz ve link vermeden kopyalanıp yayınlanamaz.
 
pageviews